NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُبَيْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُعَاذٍ
حَدَّثَنَا
أَبِي ح و
حَدَّثَنَا
ابْنُ بَشَّارٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ
جَعْفَرٍ
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ عَنْ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
أَبِي
السَّفَرِ عَنْ
الشَّعْبِيِّ
عَنْ
خَارِجَةَ
بْنِ الصَّلْتِ
عَنْ عَمِّهِ
أَنَّهُ
مَرَّ قَالَ فَرَقَاهُ
بِفَاتِحَةِ
الْكِتَابِ
ثَلَاثَةَ
أَيَّامٍ
غُدْوَةً
وَعَشِيَّةً
كُلَّمَا
خَتَمَهَا
جَمَعَ
بُزَاقَهُ
ثُمَّ تَفَلَ
فَكَأَنَّمَا
أُنْشِطَ
مِنْ عِقَالٍ
فَأَعْطَوْهُ
شَيْئًا
فَأَتَى
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
ثُمَّ ذَكَرَ
مَعْنَى حَدِيثِ
مُسَدَّدٍ
(Hârice b. es-Salt)'m
amcasından rivayet olunduğuna göre;
Kendisi (bir kavme)
uğramış (ve onların arasında bulunan) bir deliyi) üç gün sabah akşam Fatiha
okumak suretiyle tedavi etmiş, Fâtiha'yı her bitirişinde (ağzında) tükrüğünü
toplayıp (deliye) tükürmüş. (Üç gün sonra deli içinde bulunduğu sıkıntılı
durumdan) sanki bağlandığı iplerden kurtulur gibi kurtulmuş. Onlar da kendisine
(bu tedavisine karşılık olmak,üzere) bir ücret vermişler. Bunun üzerine
(kalkıp) Hz. Nebi'e gelmiş...
(Hârice'nin amcası İlâka,
sözlerinin bundan) sonra(ki kısmında bir önceki 3896.) Müsedded hadisin
manasını (ifade eden sözler) söylemiştir.